24 Eylül 2007

10.GÜN 57,90 11.GÜN 57,50

Malum dönemimiz bitti. Sonuçlarda yukardaki gibi. Bugün niyetliyim. 2-3 gün de anca toparlarsam bu haftayı da yarılamış olurum.
Cumartesi günü koşu bandımız geldi. 2.el aldım. Ama aldığım kişi hiç kullanmamış. Benim için iyi oldu. İlk gün oğlum hasta olmasına rağmen zırt pırt üzerindeydi. Bende ancak pazar sabahı için kullanma fırsatım oldu. Çünkü pazar sabah kalktığımda hava kararmış yağmur havası vardı. Biraz da soğumuş. Ben de ilk heyecanla başladım tempolu yürümeye. Karşıma da tv ye koydum. Resmen dakikaları sayıyorsun. Tv olmasa hiç çekilmeyecek. Sabah kahvaltıyı hazırladım. Herkes uyandı. Kahvaltımızı yaparken annem benim yürüyüş yaptığım saatte uyanmış. Güm güm diye aşağıya ses gidiyormuş. Üzüldüm. İnsanları rahatsız etmenin bir anlamı yok çünkü. Bende sırf onu erken saatte yürüyebilmek için istemiştim. Neyse bakacağız çaresini. Kahvaltı sonrası eşimle evi bir güzel elden geçirdik. Öğlenleyin de cumartesi gününden oğlumun sınıf arkadaşının annesiyle görüştüm. Oğlunu pazar günü için bize davet ettim. Eşim evde olması nedeniyle annesine bir şey diyemedim. En azından çocuklar oynasın diye. Çok memnun oldu. Çünkü o da tek çocuk olması nedeniyle arkadaş arıyor. Apartmanda oturan sınıf arkadaşı var. Sürekli onunla oynuyor. Ve arkadaşı onu sürekli eziyor açıkcası. Ben bunları bildiğim için bize gelip oynamalarını istedim. Eşimde hayırdır inşallah diyor. Çünkü bir pazar günü evdeyim. En zaından ilgilenirim diye. İlk önce bilgisayar, play statıon, kitap okuma, okuduklarını anlatma, çay saati, matematik ödevi olarak saymalar vardı. Sayı saymaca yaptık. Sonra bisikletleri alıp parka gittik. Ve dönerken yağmura yakalandık. Sırıl sıklam olduk. Sonra baştan aşağıya her ikisininde üstünü değiştirdim. Biraz da saklambaç oynadık. Saklambaçda saymalar 3 er 3 er - 4 er 4 er saymaca. Böylece her ikiside ezberledi. :) Sonra annesi geldi. Onunla yarım saat kadar oturduk. İftar saati geldi zaten. Zaten iftara davetlilermiş. Ama dışarda deliler gibi yağmur yağıyor. Her ikisi içinde güzel bir gün geçti. İftardan sonra oğluşun önlüğünü yakasını ütüledim. Sabah da yapabilirdim, ama sevmiyorum son dakikaya bırakmayı. Böyle havalarda bir de elektrikler kesilir. Can sıkıntısı olmasın diye yapıverdim. Sonra annem zeytin almış onları annemle birlikte çizdik. Kışlık zeytinimizde hazır yani. Sonra 11 gibi yorgunluktan uyuyakalmışım. Sabah annem yanıma çıkmış. Niçin kullanmıyorsun koşu bandını diye. Bende çok gürültülü oluyor diye canım istemedi dedim. O da ısrar etti. Kullan kızım zaten biz orda olmuyoruz ki diye. Sevindim.

pazar
1 yumurta
3 dilim ekmek
peynir
zeytin
bal
reçel

öğle
1 dilim kek
2 adet börek

iftar
2 adet dolma
yoğurt
karpuz
1 avuç taze fındık

3 yorum:

YeMeK vAkTi dedi ki...

Canım koşu bantlarının ses yapmaması için halı gibi bişi satılo mağazarda ondan al sorunun kalmaz.yeme işleri süper gününde çok eğlenceli geçmiş valla:)

buse dedi ki...

Tşk ederim aylin. Bende bu kadar gürültü olacaksa eğer çatıya çıkarayım diyordum. Orda kullanayım diye. Ama bu halı işini söylediğin iyi oldu. Bir araştırayım burda nerden temin edebilirim diye.

Seçil dedi ki...

Günaydın Busecim.. annen kullan demiş koşu bandını sende dert etme sesini kullan :) öpüyorum..